Psikoterapi (ya da konuşma terapisi) çeşitli psikolojik sorunların ya da duygusal güçlüklerin üstesinden gelinmesinde bireylere yardımcı olmak için kullanılan tekniklerin bütününe verilen isimdir. Toplumda psikoterapi süreciyle ilgili bazı yanlış bilgiler bulunmakta; kişiler, bu yanlış bilgi nedeniyle psikoterapi sürecinden yeterli verim alamamaktadır. Bu yazıda, doğru bilinen yanlışlara değinilecek ve psikoterapinin gerçekte ne olduğu açıklanacaktır.
Psikoterapi arkadaşlarla dertleşmek gibi bir sohbet hali değildir. Psikoterapiye gelen kişiler, bir uzman eşliğinde kendilerini daha yakından tanıma, kendi ihtiyaçlarını anlama ve hayatlarındaki seçimleri bu ihtiyaçlara göre şekillendirme olanağı bulurlar. Terapist ile kurulan ilişki, danışan odaklı bir şekilde kurulmakta ve bu ilişkinin belirli sınırları bulunmaktadır. Terapist, danışanına kendi sorunlarını anlatmaz, danışanla arkadaşlık ilişkisi kurmaz ve danışanın yalnızca anlatarak rahatlamasını hedeflemez. Dolayısıyla, psikoterapide kurulan ilişki profesyonel ve tedavi edicidir.
Psikoterapi herkesin uygulayabileceği bir tedavi yöntemi değildir. Psikoterapi, psikoterapi teorik ve uygulamalı eğitimlerini tamamlamış psikiyatristler ve klinik psikologlar tarafından uygulanır. Bu eğitimler, psikoterapistlerin etkili, uzun ve derinlemesine bir çalışma yürütmelerini mümkün kılar.
Terapist danışanlara yol göstermek üzere orada değildir. Terapist danışanlarının yürüdüğü yolda onlara eşlik eder, yolda karşılaştıkları zorlukları aşmaları için o yolu daha iyi tanımalarına yardımcı olur. Bir diğer deyişle, psikoterapide amaç, danışanların içgörü kazanmasına destek olmak ve bu içgörüyle birlikte kendi seçimlerini yapmalarını sağlamaktır. Bu nedenle, terapist danışanlarının hayatlarında yapacakları seçimlerle ilgili öğüt vermez; bununla beraber onları seçimlerinden dolayı yargılamaz veya eleştirmez.
Psikoterapiye yalnızca depresyon, obsesif kompulsif bozukluk, panik bozukluk gibi psikiyatrik sorunlar yaşayan kişiler başvurmaz. Psikoterapiye gelen kişiler, kendi hayatlarında yolunda gitmeyen bazı şeyleri, baş edemedikleri bazı durumları ve çözemedikleri bazı duyguları değiştirmeyi hedefleyen kişilerdir. Kendinizi herhangi bir nedenden ötürü mutsuz, kaygılı, öfkeli, korkmuş hissediyorsanız ve bu hislerin azalmadığını fark ediyorsanız; ailenizle, arkadaşlarınızla, partnerinizle kurduğunuz ilişkideki sorunları çözmekte zorlanıyorsanız; okul veya iş performansınızla ilgili zorluklar yaşıyorsanız veya kendinize ve sevdiklerinize zarar verici davranışlarda bulunduğunuzu düşünüyorsanız psikoterapiye başvurmayı düşünebilirsiniz.
Psikoterapi hiç bitmeyen bir süreç değildir. Psikoterapi sürecinin süresi psikoterapi yöntemlerine göre değişiklik göstermektedir. Aynı zamanda, danışanın yaşadığı sorunun doğası da psikoterapi sürecinin süresi konusunda belirleyicidir, dolayısıyla süre herkes için farklılık göstermektedir. Bu nedenle, psikoterapi sürecinin ne kadar süreceğine dair net bir tahminde bulunmak çoğu zaman mümkün olamamaktadır. Ancak, tüm psikoterapi süreçleri, danışan hazır hissettiğinde ya da psikoterapist ve danışanın ortak kararı ile uygun görülen zamanda sonlanmaktadır.