“Ne böyle senle ne de sensiz”: Romantik ilişkilerde şiddet döngüleri

Sevgililer arasında yaşanan kıskançlıklar, çatışmalar, kavgalar, anlaşmazlıklar, küskünlükler genellikle ilişkinin normal bir parçası olarak kabul görür. Hatta, bu yaşantılar o denli olağanlaşmıştır ki ilişkinin ya da evliliğin ‘tuzu biberi’’ olarak bile değerlendirilir. Dizilerde, filmlerde, şarkılarda çatışmalı, iniş çıkışlı, kavgalı aşkların daha tutkulu ve daha ‘büyük’ aşk gibi yansıtıldığını da sıkça görürüz. Örneğin, acı çekmek, kıskanmak, peşini bırakmamak, ölümüne sevmek, başkasına yar etmemek, onsuz yaşayamamak, onun için ölümü göze almak, dünyayı karşısına almak, her şeyden vazgeçmek gibi temalar genellikle sevginin ne denli güçlü olduğunu vurgulamak için bolca işlenir. Öte yandan, psikoloji biliminin kuram ve araştırmalarından yola çıkarak ele aldığımızda, aşkın göstergesi sandığımız yaşantıların bir kısmının çok ciddi birer şiddet yaşantısı olduğunu ve bu şiddetin de psikolojik sağlık üzerinde yıkıcı etkilerinin olduğunu söylemek mümkündür.

Peki, sevgililer arasındaki yaşantıların ne kadarı doğal ve olağan kabul edilir? Bir yaşantının şiddet olup olmadığı nasıl anlaşılır?

Şiddet hangi psikolojik hastalıkların göstergesidir? | Sağlık

Sevgililer arasında yaşanan şiddeti tanımlayabilmek için üç temel kategoriden söz edebiliriz. Bunlardan biri kasıtlı olarak yapılan ve kişinin beden bütünlüğüne zarar verme potansiyeli taşıyan olguları tanımlayan fiziksel şiddettir. Tokat atma, itme, tekme atma, bir şeyler fırlatma, omuzlardan tutup sarsma, boğazını sıkma, kolunu sıkma, ısırma, tükürme ve benzeri olguları fiziksel şiddet olarak değerlendirmek mümkündür (World Health Organization [WHO], 2013). İkinci kategori psikolojik şiddettir. Aşağılama, kontrol etmeye çalışma, hakaret etme, iftira atma, korkutma, tehdit etme, arkadaşlarla görüşmeye izin vermeme, aile üyeleriyle ilişkileri kısıtlama, aşırı kıskançlık, sebepsiz hesap sorma gibi eylemler psikolojik şiddete örnek verilebilir (Krebs ve ark., 2002). Üçüncü kategori ise cinsel şiddettir. Cinsel şiddet, rızası ve isteği olmayan partnerle cinsel eylemde bulunmaktır. Cinselliği istemeyen veya istemediğini dile getirmekte zorlanan kişiyi ikna etmeye çalışmak, zorlamak, baskı altında hissettirmek, reddetme çabalarını görmezden gelmek gibi durumlar cinsel şiddete örnek verilebilir (Basile ve Saltzman, 2002).

Fiziksel, psikolojik ve cinsel şiddet kategorilerine ek olarak, son yıllarda üzerinde çalışılan bir diğer kategori ise takip yoluyla taciz etme (stalking) kategorisidir. Bu kategori korkutucu, yineleyici ve rıza dışı bir biçimde takip edilme olgularını tanımlamak üzere oluşturulmuştur (Spitzberg ve Cupach, 2007). Kişinin sosyal ilişkiler kurduğu ortamlarda haberi olmadan izlenmesi, partneri tarafından ani ziyaretlere maruz bırakılması, görüntülü aramalarla çevre kontrolü yapılması, nerede bulunduğuna ve kimlerle zaman geçirdiğine dair sık sık rapor vermek zorunda kalması, telefonundan veya sosyal medya hesaplarından yaptığı konuşmaların/yazışmaların izlenmesi gibi olgular da partner şiddeti olarak değerlendirilebilir.

Dünya Sağlık Örgütü’nün 736 milyon kadın katılımcı üzerinde yürüttüğü uluslararası bir çalışmada her üç kadından birinin yaşamının bir noktasında partner şiddeti deneyimlediği bulunmuştur (WHO, 2021). Ayrıca, toplamda 21 ayrı ülkede yürütülmüş olan 35 yaygınlık araştırmasının verilerinin incelendiği bir çalışmada fiziksel şiddetin %90’lara, cinsel şiddetin ise %76’lara kadar ulaşabildiği gösterilmiştir (Krahé ve ark., 2005). Ancak, partner şiddetinin yalnızca kadınların maruz kaldığı bir yaşantı olduğunu da düşünmemek gerekir. Örneğin, Kore ve İngiltere’de yürütülen çalışmalarda erkekler arasında şiddete maruz kalma oranlarının da %15-20 arasında olduğu gösterilmiştir (Carrado ve ark., 1996; Kim ve Emery, 2003).

Partner şiddetinin gündelik yaşamın içinde oldukça sık meydana geliyor olması onun normal veya sağlıklı olduğu anlamına gelmez. Bu eylemler ilişkinin güzelliği, sevginin büyüklüğü, aşkın derinliği hakkında bilgi vermez; dolayısıyla olağan ve doğal şeyler olarak kabul edilemezler. Aksine, partner şiddetinin fiziksel ve psikolojik sağlık üzerinde çok ciddi yıkıcı etkileri vardır. Örneğin, araştırmalar partner şiddetinin travma sonrası stres bozukluğu, depresyon, kaygı, madde kullanımı, öz saygının azalması, yaşam doyumunun azalması, intihar düşünceleri gibi psikolojik zorluklar açısından bir risk teşkil ettiğini gösteriyor (örn., Coker ve ark., 2002; Schneider ve ark., 2009; Zlotnick ve ark., 2006). Ancak, partner şiddetinin olduğu ilişkileri sonlandırmak her zaman kolay olmayabiliyor. Bu konuyla ilgili bir sonraki yazımızda ise, şiddet döngülerinin nasıl sürdüğünü aktaracağız.

Yazar: Ceren Şavk

Kaynaklar

Basile, K. C., & Saltzman, L. E. (2002). Sexual violence surveillance; uniform definitions and recommended data elements.

Carrado, M., George, M. J., Loxam, E., Jones, L., & Templar, D. (1996). Aggression in British heterosexual relationships: A descriptive analysis. Aggressive Behavior: Official Journal of the International Society for Research on Aggression, 22(6), 401-415.

Coker, A. L., Davis, K. E., Arias, I., Desai, S., Sanderson, M., Brandt, H. M., & Smith, P. H. (2002). Physical and mental health effects of intimate partner violence for men and women. American journal of preventive medicine, 23(4), 260-268.

Kim, J. Y., & Emery, C. (2003). Marital power, conflict, norm consensus, and marital violence in a nationally representative sample of Korean couples. Journal of Interpersonal Violence, 18(2), 197-219.

Krahé, B., Bieneck, S., & Möller, I. (2005). Understanding gender and intimate partner violence from an international perspective. Sex Roles, 52(11), 807-827.

Krebs, C., Breiding, M. J., Browne, A., & Warner, T. (2011). The association between different types of intimate partner violence experienced by women. Journal of Family Violence, 26(6), 487-500.

Schneider, R., Burnette, M. L., Ilgen, M. A., & Timko, C. (2009). Prevalence and correlates of intimate partner violence victimization among men and women entering substance use disorder treatment. Violence and victims, 24(6), 744-756.

Spitzberg, B. H., & Cupach, W. R. (2007). The state of the art of stalking: Taking stock of the emerging literature. Aggression and violent Behavior, 12(1), 64-86.

World Health Organization. (2013). Global and regional estimates of violence against women: prevalence and health effects of intimate partner violence and non-partner sexual violence. World Health Organization.

World Health Organization (2021, Nov 21). Violence against women estimates. https://who.canto.global/s/KDE1H?viewIndex=0&column=document&id=u41b2j9qv57ghefgdmd0ad7e6n

Zlotnick, C., Johnson, D. M., & Kohn, R. (2006). Intimate partner violence and long-term psychosocial functioning in a national sample of American women. Journal of interpersonal violence, 21(2), 262-275.

Bookmark the permalink.

One Comment

  1. Pingback: “Ne böyle senle ne de sensiz”: Romantik ilişkilerde şiddet döngüleri-II - Dipnot Danışmanlık

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir